GiRiS....

1839 a kadar Türk Milletini delikanlica savas meydanlarinda durduramayan, yenemeyen barbar ve geri kalmis Batililar careyi; icimizdeki cürükleri kendi cikarlari dogrultusunda egitmekte ve kullanmakta buldular. Kullandiklari insanlara "JÖNTÜRKLER" denildi. Bunlar; Ingiliz ve Fransizlar tarafindan, Osmanliyi icten yikmak icin madden destekleniyor ve kullaniliyorlardi. JönTürkler; Türk Imparatorlugunun temel yapisina sinsi sinsi girerek, Osmanli Devletini icerden zehirledi. Tanzimat, 1. Mesrutiyet, 2. Mesrutiyet, vs..bu satilmislarin ürünü idiler. 1907 yilindan sonra ise; Osmanli imparatorlugunu kullanma ve sömürme isine Almanlar sahip ciktilar. Enver Pasa, Ingiliz ve Fransizlarin terkini ve Almanlarin kucagina oturmayi 30.000 Alman Altini karsiliginda baslatti. 1907 yilindan 1922 yilina kadar Alman sömürgesi idik. 1922 yilinda Ingiliz ve Fransizlarla yapilan gizli bir anlasma ile T.C. Devleti kuruldu ve 1943 yilina kadar Ingiliz ve Fransiz sömürgesi olarak yasadik. 1943 yilinda ABD ile yapilan anlasma ile, ABD sömürgesi yapildik. Genel Kurmayimiz, Dünyanin hicbir yerinde görülmemis olan arsivleri acmama islemini yaparak, Türk Milletinin bu satilmislik gerceklerini saklamak mi istemektedir. Evrensel hukuka göre arsivler 25 yildan fazla kapali tutulamaz. Bizim arsivlerimiz ise halen bizlerden saklanilmaktadir. Devletlerarasi yapilan anlasmalarin hepsini, bizde olmasa bile, bizimle anlasma yapan ülkelerin arsivlerinde bulmak mümkündür. iste bu dis arsivlere dayanarak, bize ögretilen TÜRK TARiHiNiN yalan oldugunu -hakli olarak- iddia edenler vardir. Bu Site deki makalelerin geneli sahsima ait degildir. Geneli alintidir. Kendime ait olanlarin altinda "mim" imzam vardir. iyi okumalar, irdelemeler ve arastirmalar dilegimle. mim

16 Şubat 2007

TSK ve TERÖR

'Ordu malı' bombaya soruşturma yasağı Danıştay'a düzenlenen saldırıyla ilgili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, bombaların nereden ve nasıl temin edildiğinin araştırılması talebi reddedildi.
16 Şubat 2007 12:02
Yazı boyutunu büyütmek için
Danıştay saldırısı öncesinde Cumhuriyet'e atılan bombaların ordu malı olduğu ortaya çıkmıştı. Makine Kimya Endüstrisi, Emniyet'e gönderdiği yazıda, üç bombanın Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olduğunu belirtilmişti. Mahkeme, soruşturmanın genişletilmesi talepleri olmaması halinde, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini kararlaştırdı. Danıştay 2. Dairesi üyelerine yapılan silahlı saldırıyla ilgili davanın yedinci duruşmasına saldırgan Alparslan Arslan'la birlikte 7 tutuklu sanık ve avukatlar katıldı. Mahkeme başkanı Orhan Karadeniz, talimatla ifadesi alınan tanıklar Abdurrahman Yıldırım, Burhan Gül ve Turgay Özdoğan'ın açıklamalarını okudu. Arslan'ın ortağı olan avukat Gül, yargılanan Ayhan Parlak'ın abisi İlhan Parlak'ın icra davalarını takip ettiğini ve dava dosyalarını avukat Turgay Özdoğan'a devrettiğini belirtti. Cumhuriyet'e atılan bombalarla ilgili tanıklık yapan Abdurrahman Yıldırım ise gazeteye yakın bir mesafede patlama sesi duyduğunu, bu sırada kendisine doğru 3 kişinin koştuğunu gördüğünü kaydetti. Yıldırım, ifadesinde, "Şahıslardan birini belinde silah tutuyor gibi gördüm. 155'i arayıp şahısların eşkali ve olay konusunda bilgi verdim." dedi. Duruşmada sanık Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalarla ilgili inceleme yapılmadığını hatırlatarak, araştırma talep etti. Ener, "Müvekkilim hakkında bombaları temin ettiğine yönelik maddi delil yoktur. Sanık Alparslan Arslan, bir ara 'Bombaları Süleyman verdi' demiş, sonra da Esen'in asker eniştesinden temin ettiğini iddia etmiştir. Ancak Arslan bu iddialarını daha sonra yalanladı. Bombaların 1975-1978 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı'na ait olduğu ifade edildi. Bombaların nasıl ve nereden temin edildiği araştırılsın." şeklinde konuştu. Sanık Esen ise devletin belirlediği kanunlar çerçevesinde avukatlık yaptığını, iddia edilen saldırılara karışmadığını belirterek tahliye talep etti. Başkan Karadeniz, avukat Eren'in 'bombaların kaynağının araştırılması' ile Danıştay başkanlığı vekili Canan Sibel Özkan'ın soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verildiğini bildirdi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşma ileri bir tarihe ertelendi. ZAMAN